İnspeksiyon
Diz muayenesine yürüyüş kontrolü ile başlanır. Dizlere deforme edici stres bineceği için, hastanın bacakları soyularak, ayakta dururken incelenmelidir. Dizin distal parçasının laterale kaymasına genu valgus, mediale gitmesine genu varum denir. İki taraflı genu valgus “X” bacak, iki taraflı genu varum “O” bacak olarak adlandırılır. Dizin aşırı ekstansiyonda olmasına genu rekurvatum denir. Kadınlarda ve gevşek ligamentli kişilerde genu rekurvatuma daha fazla rastlanılır. Ayaklar birleştirilip dizler arası mesafe ölçülerek klinik varus, dizler birleştirilip iç malleoller arasındaki mesafe ölçülerek klinik valgus derecesi tayin edilir.
Dizde şişlik ya lokalize ya diffüzdür. Lokalize şişlik genellikle bursa ve tendon kılıfı enflamasyonundan, diffüz şişlik intrakapsüler patolojiden kaynaklanır.
Palpasyon
Palpasyona başlarken hasta muayene masasına sırtüstü yatarak bacağını uzatır.
Palpasyonla kontrol edilen kuadrisepsteki atrofi ve derecesi, her iki uylukta patella üst kenarından 10 cm yukarısı işaretlenir ve uyluk çevresi ölçülerek değerlendirilir.
Gevşek olarak yatan hastada, patellanın 10 cm kadar yukarısından başlanıp distale doğru giderek eklem kavitesinin uzantısı olan suprapatellar poş palpe edilir. Şişlik, lokal ısı artışı, hassasiyet ve doku kıvamı kaydedilmelidir. Sinoviyal sıvı birikimine bağlı ise patella şoku pozitiftir. Suprapatellar poş üzerine bastırılınca sıvı başka tarafa gideceği için şişlik kaybolur. Baskı kaldırılınca tekrar eski tarafına döner.
Patellanın mobilitesi en iyi, diz ekstansiyonda ve hasta gevşek olarak yatarken muayene ediilir. Patella vertikal ve horizontal olmak üzere iki planda hareket ettirilebilir.
Hasta yüz üstü yatırılarak dizin arka yüzü muayene edilir. Dizin arka yüzünde bulunan popliteal fossa palpe edilir. Popliteal fossadaki şişlik çoğunlukla popliteal ya da baker kistini gösterir.
Hareket Açıklığı
1)Fleksiyon 2)Ekstansiyon
Aktif Hareket Açıklığı
Hastanın tam olarak çömelmesi istenerek dizin fleksiyonuna, bu konumda ayağa kalkması istenerek ekstansiyonuna bakılır. Çömelme ve ayağa kalkma sırasında dikkat edilecek nokta, hareketlerin tam ve simetrik olarak yapılıp yapılmadığıdır. Hastanın ağrısı şiddetliyse bu şekilde muayene yapmak imkânsızdır. Bu durumda hasta ya dizini serbest olarak hareket ettirecek şekilde muayene masasının kenarına oturtularak veya sırtüstü yatırılarak aktif hareket açıklığına bakılır. Hastadan dizini tam olarak uzatması istenerek ekstansiyon ve tam olarak bükmesi istenerek fleksiyon kontrol edilir. Fleksiyon ve ekstansiyon hareketleri normal olarak kesintisiz yapılmalıdır.
Fleksiyon ve ekstansiyon hareketleri yapılırken bacak bir miktar aksiyel rotasyona gider. Bu dizin kemik konfigürasyonu ve krusiyat (çapraz) bağlar nedeniyle femur üzerinde tibianın rotasyonundan kaynaklanır. Dizin ekstansiyonunda eksternal tibial rotasyon, fleksiyonunda internal tibial rotasyon olur.
Pasif Hareket Açıklığı
Ekstansiyon (0° -10°): Sırtüstü yatan hastanın femur distal ucu bir elle stabilize edilirken diğer el ile tibianın distal ucundan tutularak diz ekstansiyona getirilir. Diz hafif flekisyonda iken eklem boşluğu en yüksek kapasitesine eriştiği için özellikle artritlerde olmak üzere bütün ağrılı durumlarda hastaların dizini fleksiyonda tutma eğilimi vardır. Bundan dolayı diz ekstansiyonu kısıtlanır. Tam ekstansiyon olmadan merdiven inmek zordur. Fleksiyon kontraktürü (ekstansiyonda eksiklik) 10°’yi aşarsa topallamaya neden olur. 35°’nin üzerinde olduğu zaman ise yürümek imkânsız olabilir. Diz artriti, osteoartrozu ve kollateral bağ lezyonlarında ekstansiyon genellikle hareket açıklığı sonuna doğru ağrılıdır.
Fleksiyon (130°-140°): Sırt üstü veya yüz üstü yatan hastanın bir elle femur distalinden tutulur. Diğer elle tibia tutularak diz fleksiyona getirilir. Genellikle topuk gluteal bölgeye dokunur. Hareket açıklığı açı olarak ölçüldüğü gibi topukla gluteal bölge arasındaki mesafe ölçülerek de izlenebilir.
Nörolojik Muayene
Dizin nörolojik muayenesi kas testi, duyu ve refleks muayenesini içerir.
Kas testi genellikle ekstansör gücün tayini için kuadrisepse, fleksör gücün tayini için de hamstringlere uygulanır.
Patella refleksi L2, L3 ve L4 nörolojik seviyeleri ile ilgili olmakla birlikte klinikte çoğunlukla bir L4 refleksi olarak düşünülür. Çok seviyeli olmasından dolayı L4 patolojilerinde refleksin total kaybından çok, azalması gözlenir.
ÖZEL TESTLER
Patella Şoku: Dizde effüzyon varlığını saptamak için yapılan bir testtir. Hasta dizini ekstansiyonda gevşek olarak tutmalıdır. Suprapatellar poştaki sıvıyı patella altına toplamak için, hekim bir elini bu bölge üzerine koyarak bastırır. Diğer elini patella altına yerleştirir ve işaret parmağı ile patella üzerine darbe şeklinde vurur. Patella deprese olup tekrar geri dönerse patella şoku pozitiftir.
Sıvının az olduğu durumlarda bu test yeterli değildir. Dizde sıvı olup olmadığını açıklamak için patella şokunda olduğu gibi bir el suprapatellar bölgeye yerleştirilir. Diğer el ile medial yandan bastırılırsa sıvı laterale doğru akacak ve dış yanda dolgunluk veya dalgalanma olacaktır.
Normal bir dizden 1-2 mililitre sıvı aspire edilebilirken, klinik olarak belirgin effüzyon varsa önemli miktarda sıvı alınır.
Ligamentöz İnstabilite Testleri
Kollateral Bağ Testleri: Hastadan sırt üstü yatarak dizini ekstansiyonda gevşek olarak tutması istenir. Bir elle femur alt ucu stabilize edilir. Diğer elle valgusa zorlanırken parmakla medial eklem aralığı kontrol edilir. Dizin medalinde ağrı olması medial kollateral bağ lezyonunu, medial eklem aralığında açılma olması bağ yırtığını gösterir. Bunun aksine dize varus stresi uygulanarak lateral kollateral bağ kontrol edilir.
Apley’in Distraksiyon Testi:Kompresyon testindeki konumda duran hastanın uyluğu, üzerine bastırılarak stabilize edilir. Ayak bileğinden tutulup yukarıya çekilirken bacağa içe ve dışa rotasyon yaptırılır. Ağrı olursa bağ lezyonunu gösterir. İçte ağrı olursa medial kolleteral bağ, dışta ağrı olursa lateral kollateral bağ lezyonunu düşündürür.
Krusiyat Bağ Testleri (Çekmece Testi): Sırt üstü yatan hastanın dizi 90° fleksiyona getirilir. Hekim üzerine oturarak hastanın ayağını stabilize eder. İki eli ile proksimal tibiadan tutarak öne doğru çeker. Tibia öne doğru kayarsa test pozitiftir ve anterior krusiyat bağ yırtığının göstergesi olabilir. Öne doğru pek az kayma varsa ve kayma karşı tarafla eşit durumdaysa, bu normaldir. Tibianın proksimal ucu arkaya doğru itilerek posterior krusiyat bağ kontrol edilir. Test bilateral yapılarak her iki diz karşılaştırılmalıdır.
MENİSKÜS TESTLERİ
McMurray Testi: Menisküs yırtığı varsa, fleksiyon ve ekstansiyon sırasında eklem çizgisi üzerine palpe edilebilen veya işitilebilen bir çatırtı sesi olabilir. Eklem çizgisi üzerindeki hassasiyet de menisküs yırtığının göstergesi olabilir. Posterior menisküs yırtığı varsa bunu ayırmak zordur. McMurray testi posterior menisküs yırtığını tanımak amacıyla yapılır.
Hastadan sırtüstü yatması ve bacağını uzatması istenir. Bir elle topuk, diğeriyle başparmak dizin bir yanında diğer parmaklar öbür yanında olacak şekilde diz kavranarak tam fleksiyona getirilir. Dizi gevşetmek için bacağa içe ve dışa rotasyon yaptırılır. Diz valgusa ve iç rotasyona getirilir ve bu pozisyon korunurken yavaşça ekstansiyon yaptırılır. Manevra sırasında, eklem içinde bir kayma hissi olur veya çatırtı sesi duyulursa lateral menisküste ve büyük olasılıkla posterior yanında muhtemel bir yırtık vardır.
Apley’in Kompresyon Testi: Yüz üstü yatan hastanın dizi 90° fleksiyona getirilir. Topuktan bastırılarak tibia femur üzerinde içe ve dışa döndürülür. İç taraftaki ağrı medial menisküs, dış taraftaki ağrı lateral menisküs yırtığını gösterir.